Ana içeriğe atla

Türkiyenin Toplumsal Yapısı Final Soruları Cevapları

1- 1838 Yılında kapitalist sisteme entegrre olunmasına rağmen Türkiye'de Batı tipi burjuva niçin doğmamıştır? Cumhuriyet sonrası da devam eden bu durumda bürokrasi sınıfını güçlendiren unsurlar nelerdir?Osmanlı- Türkiye toplumsal yapısının özelliklerini temel alarak açıklayınız.
1838 Balta limanı anlaşması ile birlikte henüz kapitalist ekonomiye sahip olmayan Osmanlı ekonomik açıdan büyük zorluklarla karşılaşmıştır. Osmanlıda tarım ve ekonomi daha çok küçük üretici tarım ve çiftçiler üzerinden ve ticaret üzerinden yürümekteydi. Burjuva denilebilecek yapıların büyük çoğunluğu gayrimüslimlerden oluşmaktaydı. Uzun yıllar devam eden tımar sistemi ve tanzimat ve yenileşme çabalarıyla başlayan mülkiyet hakları sayesinde yerel halk da toprak edindiyse de burjuvazi oluşturamamıştı. İttihat Terrakinin başa gelmesiyle birlikte yerel burjuvazi oluşturma fikri ve milliyetçiliğin etkisiyle gayrimüslimlere karşı yerel müslüman halk desteklenmeye başladı. 1. dünya savaşı sonunda Anadoludan ibaret kalan Türkiye de gayrimüslim burjuva gitmiş, bıraktığı malları müslüman kesim almıştı. Osmanlıdan sonra Cumhuriyetle birlikte ekonomi üzerinde fazla bir denetim kurma ve baskı altına alma politikaları uygulanmadı. Savaş öncesi sistem devam ediyordu.

1929 kriziyle birlikte kalkınmasını yabancı sermayeye ve tarım pazarına yaslamış türkiye için döviz sorunu yaşanmaya başladı ve bir çok küçük tüccar iflas etti. Bundan sonra da devlet korumacılığa yöneldi. 1930-31 yılları arasında ekonomi dönüşüme uğradı ve bürokratlar bu dönemde güçlerini arttırdı. CHP bu dönemde devletle özdeşleşmeye başlamıştı. İş bankasıyla sanayi teşvik edilmeye, 1927 sanayi teşvik kanunuyla destekler arttırılmaya çalışıldı. 1929-34 yılları arasında devlet desteği ile kurulan iştirakler sayesinde devlet gelirleri %40 büyüdü. krizden sanayiciler ve bürokratlar karlı çıktı.

2. dünya savaşının başlamasıyla birlikte yüksek enflasyon, kıtlık, karaborsa varlık vergisi küçük üreticinin üzerine çöktü ve tarımı büyük oranda etkiledi. Bu dönemde uygulanan seferberlik ile erkeklerin askere alınmasıyla tarımsal üretim çok fazla düştü. Bu da devlete yani CHP ye karşı halkta ciddi bir kırılma yarattı.

Çok partili hayata geçiş ile muhalefet sesini duyurmaya başladı. Muhalefetin çıkış noktası, ekonomi ve din üzerineydi. CHP toprak reformuyla çiftçiden gereken taban desteiğini bulamadı ve muhalefet karşısında hızla geriledi. 2 Dünya savaşı sonunda ABD tarafından türkiyeye biçilen rol tarımda uzmanlaşmaydı. Bu amaçla tarımda makineleşme için yardımlar yapıldı. Tarım hızlı bir gelişme ve büyüme gösterdi. DP iktidarında popülist bir ekonomi politikası izlemiş, tarımı kayırdığı gerekçesiyle sanayi tarafından suçlanıyordu. 1954'e kadar iyi giden ekonomi politikası DP için bu tarihten sonra kötü gitmeye başladı. 1950-60 arası 4 büyük kent nufusu %75 artmış, Tarımda makineleşme tarımda istihdam fazlası nufus şehirelre göç etmeye başlamıştı. Bu kesim gecekondulaşma ile birlikte geldikleri köyleri ile bağlantılarını koparmamışlar. Ait oldukları kültürü devam ettirmişlerdi. Avrupada şehirleşme ile köylüler proloterleşme eğilimi gösterirken. Türkiye köylüler kendi kültürel kimliklerini aynı göç ettikleri şehirlerde aynı bölgelere yerleşerek devam ettirdiler.

Köylüler şehirde gelişen kapitalist ekonomiye adapte olabildiler. Ancak siyasal eğilimleri değişmedi. Gecekondulaşma ile birlikte alt yapı ve sosyal hizmetlerden mahrum kalmalarına rağmen oy potansiyellerinin farkına varan siyasiler tarafından bu bölgelere tapu verilmeye ve belediye hizmetleri gitmeye başladı.

1950-60 arasında burjuvazi köylüyü güçlendirmişti. Sanayi burjuvazisi uluslararası bağlantılarıyla birlikte birikim sürecinin devlet tarafından düzenlenmesi gerekiyordu. Burada da devreye ithal ikameci sanayileşme giriyor. Yani ithal edile malları imal edien yerli sanayiyi gümrük duvarlarıyla korumayı amaçlıyor. Darbe sonrası gelen anayasa ile birlikte gelen özgürlükler işçi sınıfına da yaradı.

-------------------------------------------------------------------

2- Osmanlı gerileme döneminden günümüze dek süregelen Türk toplum yapısının temel sorunları nelerdir? Çözümüne yönelik önerilerini konjoktürü dikkate alarak getririniz.

Osmanlıdan günümüze gelen kültürel kimliğimizde yer etmiş bazı sorunlar içinde rüşvet yolsuzluk, adam kayırmacılık, referans olma gibi sorunlar sayılabilir.
-Günümüzde üretim ilişkilerinin değişmesiyle toplumsal sorunlar da değişmeye ve varolan sorunların daha fazla göze batmasına neden oldu.
-küreselleşme ve kentleşmenin artması ile birlikte insan ilişkileri kopmaya başlamış, bu da insanları bireyselliğe doğru itmiştir.
-teknoloji devrimi ile birlikte insanlar sosyal ilişkilerinde sorunlar yaşamaya evde televizyon dışarıda cep telefonuyla sosyal ilişkileri zarar görmüştür.
-birey merkezli düşünen kişiler tüketim kültürü içide tükettikçe mutlu olacağını düşünüp tüketimde rekabet içine giriyor bu da ekonomik sıkıntılara yol açıyor.
-birbirini tanımayan ve bireyselliğe düşmüş insan toplum içinde daha fazla suça meyilli oluyor.
-Osmanlıdan günümüze gelen kültürel kimliğe işlenmiş sorunlar kent hayatının ve küreselleşmenin de etkisiyle ortaya çıkan bu sorunlarla daha da artmıştır.
-Çözüm önerisi olarak:
-Türkiye'de medyanın etkisi göz önüne alındığında toplumu büyük oranda etkilemekte ve yönlendirmekte. Yarışma programları, gündüz kuşağı programları kültürümüze ağır darbeler vurmakta. Küçük hediyeler uğruna insanlar amansızca birbiriyle yarışmakta insanlık onurunu ve gururunu ayaklar altına alıp çiğnemektedir. Aile bağlarını zayıflatan ve insanlar arası ilişkileri, ahlak kurallarını hiçe sayan bu tür yarışmalar ve programlarla insanlar daha fazla bireyselliğe ve toplum içinde yalnızlaşmaya başlamakta. Bu tarz programların kaldırılması gerekmektedir. - Ayrıca eğitim sistemi de öğrencilerin sınavlardan geçip kalmasını bir başka öğrencinin düşük not alıp almamasına bağlamasından dolayı insanlar bencilliğe düşüyor. Gizli bir rekabet içerisinde bireysellik ön plana çıkıyor. Sınavlarda bir yere yerleşebilmek için diğer öğrencilerden daha fazla puan almalı ve onlarla yarışması gerekmekte. Tüm bunlar kültürel mirasımızdaki kötü özelliklerin daha da on plana çıkmasına neden olmakta. Bu yüzden eğitim sisteminin ayrıştırıcı, yarıştırıcı, kutuplaştırıcı değil birlikte toplum adına hep birlikte hareket etmeyi sağlayacak bir yapıya dönüştürülmesi gereklidir.

-İnsanları bir arada tutan ortak değerlerini oluşturan ahlak, gelenek ve görenekler, küreselleşen dünya ile birlikte yara almakta toplumun çözülmesine neden olmakta. Bu süreçte insanlar kendilerine yabancılaşmakta ve kimlik bunalımına itilmektedirler. Geçmişinden ve geleneğinden utanç duyan insanlar haline gelip popüler kültürün kölesi olan bu insanlar zamanla farklı olabilmek ve toplum içinde ön planda olabilmek uğruna topluma cephe alabilmekte. Bu da kişileri bireyselliğe, suça, aile bağlarını zayıflatmaya, daha fazla tüketim yapmaya itmektedir. Her sene yenisi gelen cebindeki iphone'u 5 ten 6 ya yükselttiğinde kişiliğini de yükselttiğini sanan tüketici bir toplum haline gelmekteyiz. Tüm bunların etkisinin azaltılabilmesi için eğitim sisteminin gözden geçirilmesine ihtiyaç vardır.

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çevre Hukuku Temel İlkeleri

Çevre Hukukunun Temel İlkeleri Sürdürülebilir kalkınma, ihtiyat ilkesi, kirleten öder ilkesi, entegrasyon ilkesi, önleme ilkesi ve katılım ilkesi çevre hukukunun temel ilkelerini oluşturmaktadır. Çevre hukukuna temel oluşturan bu ilkeler, çevre hukukunun bağımsız bir dal olarak gelişmesinde ve kendine özgü bir karakter kazanmasında önemli bir rol üstelenmektedir. Bu ilkeler, bir bütünlük ilişkisi içinde yer almakta olup birbirini tamamlayıcı niteliktedir. Bu ilkeler, gerek ulusal gerek bölgesel gerekse de uluslar arası birçok metne yansıtılmıştır. Çevrenin korunmasını konu edinen yasaların hazırlanması sürecinde bu ilkelerin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Bu ilkeler ayrıca, yargı organları dahil olmak üzere tüm kamu makamları için bir kılavuz işlevi görmektedir.  1. Sürdürülebilir Kalkınma Çevre ve doğayla barışık bir kalkınma modelini öngören sürdürülebilir kalkınma, geleneksel kalkınma yöntemlerinin doğa ve çevre üstünde yarattığı tahribata bir tepki olarak o...

Türkiye'nin Toplumsal Yapısı - Cağlar Keyder Türkiye’de Devlet ve Sınıflar (KİTAP ÖZETİ)

 Finalde 3. Bölümden Jön Türklerden itibaren işlemeye başladı. Kitabin sonuna kadar. 8. bölüm (krizin dinamiği) dahil değil. Türkiye’de Devlet ve Sınıflar (İletişim: 1989) İçindekiler Birinci Bölüm: Kapitalizm Gelmeden Önce İkinci Bölüm: Periferileşme Süreci Üçüncü Bölüm: Jön Türkler Dördüncü Bölüm: Kayıp Burjuvazi Aranıyor Beşinci Bölüm: Devlet ve Sermaye Altıncı Bölüm: Popülizm ve Demokrasi Yedinci Bölüm: İthal İkameci Sanayileşmenin Ekonomi Politiği Sekizinci Bölüm: Krizin Dinamiği Dokuzuncu Bölüm: Burjuva İdeolojisi Neden Yükselemedi? Onuncu Bölüm: Sonuç Yerine Kitap Türk toplumunun tarihsel gelişimini irdeleyerek bazı makro-sosyolojik soruları aydınlatmayı amaçlayan bir çalışma. Yazar, Osmanlı/Türk tarihini periferileşme literatürü çerçevesinde incelemeyi ve Türk tarihini az gelişmişlik teorileri doğrultusunda analiz etmeyi vaat ediyor. Türkiye’de toplumsal yapıyı belirleyen iki ayırt edici özellik var. Birincisi tarımsal yapıda büyük t...

Uluslararası Örgütler - Sınav Soruları ve Ders Notları

Burada yazanlar hocanın derste bahsettiği konu başlıkları ve sınavda çıkan sorular ve soruların geldiği konular. Çalışırken buradakilerin özet bilgi olduğunu unutmayın başlıkları kitaptan tekrar okursanız sizin için daha faydalı olur. Burada yazanlar hocanın derste anlattığı ders notlarıdır.  Kırmızı ile yazdıklarım sınav soruları. --------------------------- Birleşmiş Milletlerin Organları: 1- Genel Kurul: -BM nin 6 kurulunun en önemlisidir. -Dünya forumu olarak görülür, devletler burada gündem konularını tartışabildiklerinden böyle denişmiştir. -BM anlaşmasının belirsiz bıraktığı konularda karar verir. -Coğrafi dağılıma göre temsil edildiği bir yapı oluşturur. -Kararlarının bağlayıcılığı yok. Kararları daha çok tavsiye niteliğindedir. -Güvenlik konseyinin aldığı kararla ilgili  Genel Kurul  tavsiye veremez. -Araştrıma, tetkik, raporlama yapabiliyor. -BM faaliyetlerinin gözetim ve denetimini yapıyor. -Bütçeyi hazırlıyor. -BM ye kimin y...